Eğer kota bu sezon 350 kiloya düşerse müstahsil perişan olur.

Rize Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hasan Kasap, gübrede yaşanan zammın hayat pahalılığından değil soygundan kaynaklandığını ifade ederek, “Geçtiğimiz sezon 1350 liradan aldığımız gübre bu sezon 2200 liradan satışı başladı. Biz müdahale ettik. Kasım ayında borsada bir toplantı yaptık. Sayın bakanlarımız ve milletvekillerimiz katıldı. Böyle bir sıkıntı olduğunu söyledik. 15 yıldan beri gübre aldığımız yerlerden bilgiler aldık dedik. 

Enflasyon yüzde 20 diyorsunuz gübreye yüzde seksene varan zam var dedik. Buna müdahale edin dedik. Bize orada söz verdiler. Sonra Sayın Bakanımız Osman Aşkın Bak sonra beni aradı bilgi istedi. Ama bu konuda bu güne kadar hükümet bir şey yapmadı” dedi

Rize Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hasan Kasap, “Vatandaş ciddi kayıpta. Yevmiye fiyatları 200 lira civarında. Yabancı işçi olayı mafya eline düşmüş buna müdahale edilmelidir.

Destekleme 13 kuruştan 250 kuruşa çıkarması gerekilir. Özel sektör çay fiyatının açıklanmasını istemiyor. Çay fiyatı açıklanmalıdır. Eğer özel zarar ediyorsa desteklenebilir. Ülkede yüzde 25 ise zamda en az yüzde 25 olmalıdır. 34 yıldır özel sektör var. Hala özel sektör düzelmemişse hükümet özel sektöre müdahale etmelidir. Kuru çaya zam yapmıyor hükümet, zammı bekletiyor. Özel sektör çayını satamıyor.

Çayda bu sezon büyük tehlike var.

Açıklanmıyor şu an. Geçen yıl 500 kilo kota vardı, bu sezon kaç kilo olacak merak ediyorum. 350 kiloya kota inebilir bu büyük tehlikedir. İnşallah olmaz. Vatandaşın ekmek teknesi çaydır. Biz 17 yıldır size oy veriyorsak bizim haklarımızı korumak zorundasınız. Biz sayın cumhurbaşkanımıza oy veriyoruz ama kolları iyi çalışmıyor. Bunu düzeltmesi gerekir. Çay fiyatını gelip Çaykur içinde hükümet açıklıyor. Açıklanan fiyat özel sektörü başlamıyor. 720 bin ton çay alan özel sektör fiyatı müstahsile tam vermiyor.

Kota olduğu için çayını vatandaş ÇAYKUR’a satamıyor. Eğer kota bu sezon 350 kiloya düşerse müstahsil perişan olur. Domates, salatalık fiyatına müdahale eden hükümet çayda özel sektöre de müdahale edip taban fiyatın altında çay alımını engellemelidir. STK lar korkmaması, konuşması gerekir. Eğer sorunları söylemezsek sorunlar çözülmez. susarsa çayımızın sonu iyi olmaz.

Çaykur’da şu anda büyük bir tehlike var.

Çaykur’ un stoku fazla, çay satılamıyor. Çaykur’  un dibinden başına kadar kadrosu yenilenmesi gerekir. Bu kadro çay satamaz. İlimizdeki STK lar bir araya gelmeliyiz.  Eğer çayımız giderse Rize’ deki bütün STK’ lar bundan etkilenir. O nedenle çay için Borsa, ticaret odası, Ziraat odası, esnaf odaları bir araya gelip sorunu tartışmalıyız” dedi.

Rize Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hasan Kasap, “Bu gün organik diye satılan gübrelere yüzde 10 azot var.

200 kilo vurun bu gübreden deniyor. 200 kilo donumun kullanıldı mı? O gübrede kimyasal gübre gibi olur toprak için. Kimi kandırıyorsunuz. Daha henüz organik çay için gübre tespit edememişsin, vatandaşları kandırmaya çalışıyorsunuz. Üreticiyi uyarıyorum Rize’ de organik gübre yok, sakın o gübrelerden almayın, kandırılıyorsunuz. Bu hükümet döneminde büyük yatırımlar oldu, bunu kabul ediyoruz. Üniversite yapıldı, Ovit tüneli yapıldı, Üniversite açıldı, Havalimanı yapılıyor. Ama bunlar direk vatandaşımızın gelirine katkı sağlamıyor.

Bizim en büyük geçim kaynağımız çaydır. İmdat Sütlüoğlu döneminde Çaykur’ da günlük kapasite 6 bin tondan 10 bin tona çıkartıldı, bu bir devrimdir. Paketlemenin yeri Üniversiteye tahsis edildi. İyidere’ de mükemmel paketleme tesisi yaptı. Bunlar yapılırken görev zararları oluştu. Çaykur’ un elinde de 80 bin ton stok çay var deniyor. O da görev zararı kabul ediliyor. Dolayısıyla kurum zarar falan etmiyor. Organik çay yapmak istiyorsak özel yasalar çıkartıp üreticimizi teminat altına almamız gerekir” dedi

 İLYAS GÜR