Darbe girişimi sonrası iktidara ve muhalefete tanımış olduğumuz limit doldu ve doluyor. Yeniden bir limit artışı gibi bir aptallık beklenmesin kimseler bizden. Ülke fabrika ayarlarına dönüş yapmadığı sürece konuşmaya, yazmaya, insanımıza karşı uyarı görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Bizim muhalefet anlayışımız temelsiz bir nefretin eseri değildir. Bizim muhalefet tarzımızın sebebi ülke sever oluşumuz ve iktidarı iyi niyetle uyarma isteğimizden ibarettir. Hukuk devletine dönüş yapmadan, dış dünya ya karşı devlet dilini kenara koyma huyumuzdan vazgeçilmedikçe bu ülke güzel günlere gidemeyecek. İçte ve dış dünya ya karşı akılcı ve sağduyulu politikalara dönüş yapmaktan başka çaremiz yoktur. Henüz doğmamış olan bebeklerin bile borçlu olduğu dış dünya ya karşı her gün esip gürlemek en az dış dünyanın dayatmalarına ve vahşiliklerine karşı teslim olmak kadar yanlış bir tarzdır. Diplomasının kendine has bir mantığı ve dili vardır. Dış politika bir nevi poker oyununa benzer. İki yedili ile her defasında rest çekmek ülkeleri iflasa götürür. İyi günlerde değiliz ve iyiye gidişin hiç bir işareti de yok maalesef.. Söyleyebileceğim tek şey birlik ve kardeşlik duygularımızı geliştirmek olmalıdır. Birlik ve kardeşlik duygumuzun istismar edilmesine şans tanımadan bunu gerçekleştirmeliyiz sevgili dostlar...
Seyfullah Firat