Prof. Dr. Hasan Türüt Uyarıyor Bugüne kadar görünen o ki, kapalı ortamda toplanma ve açık ortam da olsa yakınlaşma  en büyük risk. O zaman rasyonel düşünelim; iş arkadaşın, kardeşin, dostun, çalışanın, amirin, müdürün, ziyaretçin, asla kıramayacağın ve aynı ortamı paylaştığın kim olursa olsun üç beş ay "birbirimizden biraz uzak dursak  ikimiz için de sanki iyi olabilir" demekten çekinmeyelim.                                                    

 Bir de önümüzdeki üç dört ay kapalı ortamda çalışmak zorunda olanlar için kalın kışlıklarımızı giyerek mümkünse pencerelerimiz açık ve istisnasız maskeli bir şekilde çalışalım. Başka çaremiz yok. Biraz daha sabır...

Olayın boyutu değişti malesef, tahmin ettiğimizin çok ötesi bir durum kapımızda beliriverebilir; bu işin şakası makası kalmadı, görelim artık. İşin ucunda Can var, ekonomik çöküntü var, var oğlu var. Korkarak kim ölecek acaba beklemektense önlem alarak bulaşı bitirelim. Buna muktedirmiyiz?

Herkesten bir ricamız olsun:Rize devlet hastanesi, Eğitim araştırma veya Kaçkar devlet hastanesinin önünden mutlaka herkes geçiyordur. Lütfen bir an kafamızı kaldırıp bu hastanelere bir bakalım; hastane odasından bu sefer kendinizin dışarıya baktığını bir kez düşünün, dışarda değil de içerde olduğunuzu, kolunuzda serum, burnunuzda oksijen  maskesi ile yattığınızı ve akibetinizin ne olacağını tahmin edemeyecek bir durumda olduğunuzu düşünün. Covid sanıldığından daha hızlı yayılmaya başladı malesef. Bu iş sadece kendini korumakla bitmiyor, mutlak ve mutlak karşımızdakini de korumak zorundayız. Bunu yapmazsak bu virüs mutlak gelip kapımızı çalacak. Kapıyı çaldığında gözümüzün yaşına bakar mı bakmaz mı artık onu hiç kimse bilemez. Biraz daha hassas davranalım hep birlikte.

COVID ve KALP HASARI!!!!!! Covid   ile enfekte olanlarda hastalık şikayetsiz(semptomsuz) geçse bile kalp hasarı olabileceği ve hatta covid sonrası görülebilen bazı ani ölüm vakalarının enfeksiyon geçirilmesine rağmen devam eden kalp hasarına bağlı olabileceğine dair bilimsel veriler mevcut. Bu ayrıntıyı endişe vermek için söylemiyorum. "Nasıl olsa hafif geçiriyor herkes", "yaşlıları erkiliyor", "herkes eninde sonunda bu virüse yakalanacak zaten" gibi toplumda rehavete ve tedbirlerin gevşetilmesine sebep olan söylemlerden bir an önce kurtulmalıyız. Bu virüsün mazisi daha 8-9 ay, uzun dönemde vücuda zararlarını henüz BİLEMİYORUZ. En iyisi hiç yakalanmamak.

Lütfen herkes bir kez daha düşünsün. Her an tedbirli olmak lazım. Buna rağmen virüs kapacaksak da en azından Allah'ın takdiri diyebilelim.