Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Teklifi’nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerine başlandı.

Kanun Teklifinin geneli üzerinde konuşma yapan CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, teklifin amaç ve kapsam bölümünde kanunun amacının; konutların gerçek ve tüzel kişilere, turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğunun belirtildiğini ancak, 30 maddelik Kanun Teklifinin sadece ilk 7 maddesinin bu amacı taşıdığını, diğer 23 maddenin farklı amaçları olduğunu ifade etti.

Kanun Teklifinin asıl amacının ek gelir kaynağı yaratmak olduğunu kaydeden Ocaklı, “Karadeniz’de tarım yapılır. Kimisi hayvancılık yaparak kendi ihtiyacını karşılar, kimisi çay toplar. Bize Allah’ın bahşettiği çok güzel bir coğrafya var; derelerimiz var, denizlerimiz var ve çalışmaktan bizim insanımız buraların farkına varamamış, çay toplayıp sadece önüne bakarmış. Ama bir gün çayın para etmediğini, geçim kaynağı olmaktan çıktığını görünce, çay bahçesinin içine parasını bir yerden denkleştirip bungalov yapmış. Bungalovu yaparken devletin kurumları ona hiçbir rehberlik etmemiş, o bölgeye ait herhangi bir turizm master planı hazırlanmamış ama siyasi rant sağlama amacıyla kaçak yapıların oluşmasına izin vermiş ve günün sonunda bugün getirilen yasa teklifi ile bunun bedelinin istenmesine karar verilmiş.” dedi.

Ortalama kiralar doğru değil!

Yapılan etki analizi çalışmasında Rize’de 117 kayıtlı ev olduğunun, binin üzerinde ilan olduğunun ve ortalama kira bedelinin 4 bin 100 TL olduğunun belirtildiğini ancak bu bilginin doğru olmadığını ifade eden Ocaklı, “Benim Rize’de merkezi yerlerde iki üç tane evim var, aylık 2 bin 500 TL’ye kirada oturulan. 4 bin liraya günlüğü kiraya verilen yerler var mıdır, olabilir ama bu ortalama kira değildir.” diye konuştu.

Elde edilecek gelirden emeklilere, dar gelirlilere pay verilecek mi?

CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, şöyle devam etti:

Buradan elde edilecek olan gelirlerden, bugün hepimizin ortak sorun olduğunu kabul ettiğimiz ama dillendirmekten kaçınılan emeklilere bir pay mı verilecek? Bugün gelen bir üniversite öğrencisi bana şunları anlattı, bilmenizi isterim. Rize’den gitmiş, Gümüşhane’de okuyor. Diyor ki, abi ben 1.250 TL KYK bursu alıyorum. Bunun 480 TL’sini aylık KYK’ya geri veriyorum (kira), 400 TL yemek ücreti veriyorum, 20 TL (günlük) yol parası veriyorum, o da 400 TL ediyor. Benim aldığım burstan sıfır (0) TL elimde kalıyor. Bir üniversite öğrencisinin sorunundan bahsettim size.  Emekliler için 5 bin TL konuşuyoruz. Aslında bugünün gündemi emekliler için ne yapabileceğimiz olması gerekirken, biz gelirleri nereden artırabiliriz, bunun tartışmasını yapıyoruz.

Rize’nin turizm master planı yok!

Genel gerekçede belirtildiği üzere, Kanun Teklifinde aslında Kültür ve Turizm Bakanlığının kontrol ve denetimi dışında kalan yerlerde denetleme ve bu denetleme yoluyla da gelir elde edilmek isteniyor. Benim de size söyleyeceğim şey şu: Bir master plan yapılması lazım. Rize’de bir master planımız yok. Bu master plana uygun, aynı zamanda bir modellemenin vatandaşa rehber olarak verilmesi lazım. Buradan ticaret yapılmasının önü açıldıktan sonra vergilemenin yapılması gerekiyor. Ama şimdi durum öyle olmuyor. Bu yetkiler Bakanlıkta biriktirilmiş, Bakanlık isterse Valiliğe aktarıyor ama sonuçta Cumhurbaşkanı’nın kararı olmadan hiçbir değişim yapamıyorsunuz.

Antalya’nın göbeğindeki bir ev ile Rize’nin Çayeli ilçesinin bir köyündeki ev aynı kategoride değil

Turizmde kategori yapmak lazım. Her destinasyonun kendine ait özellikleri ve ticari getirisi olan alanları olabilir. Örneğin, gerçekten de emekli olup, iki üç ay evini kiraya verip buradan bir yan gelir elde etmek düşüncesiyle ki bu geçinememekten kaynaklanmaktadır, sadece bu amaçla yapılan kiralamalar bence kapsam dışında tutulmalıdır.  İki, Antalya’nın göbeğindeki bir evin kirası ile Rize’nin Çayeli ilçesindeki evin kira geliri aynı olmaz. Bunlar tasnif edilmeli ve gelirlerine göre düzenlemesi yapılmalıdır.

İzin belgesinin bedeli ne olacak?

Vatandaş bunları bilmiyor; izin belgesi alabilmenin bedeli ve şartları ne olacak? Bunun kamuoyuna açıkça bildirilmesi gerekiyor. Burada bir kuşku daha var; seyahat acentelerinin, özellikle A Grubu Seyahat Acentelerinin bazı hususlarda yetkili olabileceği, bazı konutları kiraya verebileceği, kamuoyunda şu tür yorumlara neden olmaktadır; turizmdeki pasta sadece belli kesimlere bırakılıyor, sadece bu kesimlerin turizmden pay alması sağlanmak isteniyor. Bu hususun da özellikle daha yaygınlaştırılarak ve tabana yayılarak küçük işletmeler ya da bireylerin kendi yapabilecekleri turizm modellemelerine geçilmesi gerekiyor. Çünkü, bir ilçenin, bir ilin insanlarının bir başına asla bir otel yapabilme kapasitesi yoktur. Otel yapabilme kapasitesi olanlara bu bırakılırsa, Turizm Bakanımız için de dahil, şaibeli konuşmalar başlar. O yüzden bu düzenlemeleri mutlaka bireylere indirgeyecek, özellikle emeklileri bu durumun dışında tutacak düzenlemeleri yapmak gerekiyor.