Telefonlarına El Kondu, Destek Mesajları Yağdı

 Savcılığa ifade verdikten sonra cep telefonlarına el konularak akşam saatlerinde serbest bırakılan gazetecilere Türkiye’nin dört bir yanından destek geldi. Gözaltı gerekçesinin basın özgürlüğü ve kamu yararı açısından kabul edilemez olduğunu belirten açıklamalar arka arkaya geldi.

 ÇGD: "Hesap Sorulması Gereken Gazeteciler Değil, Kaynakları İsraf Edenlerdir"

 Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Merkezi yaptığı açıklamada, “Kamu çıkarı ve halkın haber alma hakkı için çalışan gazetecilerden değil, kamu kaynaklarını pervasızca kullananlardan hesap sorulmalıdır. İki meslektaşımız bir an önce serbest bırakılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

 “Yazılmayanı Yazanlar, Hedef Oluyor”

 Çevre mücadelesiyle tanınan Avukat Yakup Okumuşoğlu ise sosyal medya paylaşımında Gençağa Karafazlı’nın sadece bir gazeteci değil, “Doğu Karadeniz’in suskunlaştırılmış çığlığı” olduğunu vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:

 “Gencağa Karafazlı yalnızca bir gazeteci değildir. O, yok sayılan köylerin, yağmalanan derelerin, sömürülen emeğin kalemiyle konuşan vicdanıdır. Gerçeği yazmak yalnızlığa razı olmaktır, ama Gençağa yalnız değildir.”

 Siyasi Parti ve Belediyelerden Destek

 CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz’ de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Rize Çağdaş Gazeteciler Derneği Şube Başkanı ve ANKA Haber Ajansı Rize Temsilcisi Gazeteci Gençağa Karafazlı gözaltına alınmış. Halkın haber alma hakkı engellenemez. Süreci takip ediyoruz” dedi.

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu da “Özgür basın susturulamaz. Gençağa Karafazlı ve tüm gazeteciler serbest bırakılsın” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

 Zafer Partisi Rize İl Başkanı Hüseyin Karaman ise yaptığı açıklamada, “Basına sansür uygulamalarınızı kabul etmiyoruz. Gençağa Karafazlı ve Şenol Öksüz’ün yanındayız” dedi.

 Yerel Halktan Müdüre Büyük Tepki

Sosyal medya üzerinden çok sayıda yurttaş, İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe’ye sert tepki gösterdi. Bazı medya organları ise Akmeşe’nin fotoğrafı ile birlikte temsili özel tuvalet görsellerini yayımlayarak olayın simgesel bir ifadesi haline getirdi.

 Basın Özgürlüğü Tartışması Derinleşiyor

Gazetecilerin haberleri nedeniyle gözaltına alınması, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik baskılar konusunda yeni bir tartışma başlattı. Bu olay, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Günü yaklaşırken yaşanmasıyla da ayrıca dikkat çekti.

Gözaltılar serbest bırakılmayla sonuçlansa da, olayın yankıları sürüyor. Basın örgütleri, hukukçular, siyasetçiler ve halkın geniş kesimi “gerçekleri yazan gazetecilere baskı değil, destek olmalı” diyerek ortak ses verdi:

 “Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz!”