Haber: Cemil BİLGİN

 Güneysu Kadın Kooperatifi Başkanı Seda Saadet Kazdal, yerel üretim ve kadın emeğine dayalı çalışmalarıyla ilçeye değer katmaya devam ettiklerini belirterek, “Güneysu merkezli küçük bir işletmemiz var. Günlük ev yemekleri, köy kahvaltısı hazırlıyoruz. Her şeyi kendi üretimimizden elde ediyoruz. Ayrıca bir seramız ve bahçemiz var; burada yetiştirdiğimiz kara lahanadan yılda bir tona kadar satış gerçekleştiriyoruz.” dedi.

 Kazdal, kooperatifin yalnızca gıda üretimiyle sınırlı kalmadığını, el emeği ürünleri de ekonomiye kazandırdıklarını belirtti:

 “Kooperatifimizde genç bir üyemiz var, kendi diktiği yelek, ceket ve çantaları satışa sunuyoruz. Üretim hanemizi gıda kodeksine uygun hale getirerek ürünlerimizi daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyoruz.”

 Festivalde bu yıl Güneysu standında 18 çeşit yöresel yemek sergilendi. Kazdal, “Bu yıl kara lahana haşlaması, turşu kavurması, rohtico (kara lahana çorbası), süt çorbası, kabak mancası, mincili ekmek, mısır unlu baklava, kabaklı mısır ekmeği, fırın sütlaç, pepeçura ve kabak sütlacı gibi birçok lezzeti hazırladık.” ifadelerini kullandı.

 Gastro Rize kapsamında, Türkiye’nin dört bir yanından gelen akademisyen şefler ve gastronomi öğrencileri de ilçelerde araştırmalar yaparak, unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemekleri kayıt altına aldı. Kazdal, bu çalışmanın yalnızca üç günlük bir etkinlikle sınırlı olmadığını vurguladı:

 “Etkinlikten önce aylar süren bir hazırlık yapıldı. Akademisyenler köylerde yaşlılarımızla sohbet etti, eski tarifleri derledi. Biz de bu reçeteleri canlandırarak sofralarımıza taşıdık.”

 Güneysu Kadın Kooperatifi’nin standı, doğal ürünleri, yöresel tatları ve kadın emeğiyle şekillenen üretim anlayışıyla festivalin en çok ilgi gören noktalarından biri oldu.

 Kazdal, sözlerini “Bu coğrafyanın ürünleriyle üretiyor, kadının emeğini lezzete dönüştürüyoruz. Güneysu’nun ruhunu mutfağımızda yaşatıyoruz.” diyerek tamamladı.