Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, beraberindeki heyetle birlikte Genel Başkanımız Gültekin Uysal’ı makamında ziyaret etti.

Yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından liderler ortak bir açıklama yaptı. Demokrat Parti  Genel Başkanı Gültekin Uysal yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Hakikatin sesi olarak ülke meselelerini dile getiriyoruz”

 “Saadet Partisi’nin çok kıymetli Genel Başkanı ve heyetini Genel Merkezimizde ağırlamaktan memnunluk duyduk. Türkiye’nin esaslı, can alıcı meseleleri var. Bu ziyaret vesilesiyle çok hasbi şekilde bunları konuşma imkanı bulduk. Hepimizin ortak derdi; bu devletin, bu milletin, insanlığın iyiye, güzele, doğruya doğru gitmesidir.

Ülkemiz çok derinden hadiseleri yaşadı. Tarihimizde unutmak istediğimiz 27 Mayıs’tan 12 Eylül’e, 28 Şubat’a, 15 Temmuz’a kadar o kara günlerden birisini yaşayarak bu noktaya geldik. Bugün en geniş ortak paydada buluşabilmenin yollarını sorumlu siyasi aktörler hep birlikte aramalıdır. O yüzden önemli bir geleneğin temsilcileri Saadet Partisi ve Demokrat Parti olarak bizler de makul, mutedil seslere en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir noktada, kendi değer ve prensiplerimizden ayrılmadan, konjonktürel dalgalanmalara kapılmadan, hakikatin sesi olarak bunları dile getirmeye gayret gösteriyoruz.

“Endişelerimizi karşılıklı olarak paylaşma imkânı bulduk”

Türkiye’nin özellikle 16 Nisan referandumundan sonra da pek çok aksayan meseleye, ‘sınırsız yetki sıfır denetim’ mantığı içerisinde fiili olarak ‘kurumların kurumu’ olarak tarif ettiğimiz ‘devlet’in, bir kişinin şahsında yeniden kodlanmaya çalışıldığına şahit olduk. Demokrasinin oksijeni tükenmek üzeredir. Bu açıdan endişelerimizi de karşılıklı olarak paylaşma imkânı bulduk.

Irak ve Suriye gibi iki tane çökmüş devlete komşu olan Türkiye’nin; milli güvenliğiyle ilgili yarınların, bölgenin deprem üssüne doğru kademe kademe, yanlış politikalarla beraber yürütülen ve bunların sonucunda orta ve uzun vadede devletimizin, milletimizin bekasını, milli güvenliğimizi tehdit edebilecek pek çok gelişmeye gebe olduğunu da ortak bir şuurla paylaşma imkânı bulduk. 

 “Gönlümüz isterdi ki Yenikapı ruhu iklimi devam etsin”

İfade ettiğim gibi 15 Temmuz akabinde büyük travmalar, büyük sarsıntılar yaşadık. Büyük buhranlar ‘yaratıcı yıkım’ dediğimiz bu türlü hadiseler, sonucunda olumlu iklim ortaya koyarlar. Gönlümüz isterdi ki; 15 Temmuz sonrası tüm siyasi aktörlerin bir araya gelmesiyle oluşan ‘Yenikapı ruhu’ olarak ifade edilen iklimin arkasını getirebilelim. Türkiye’nin biriktirdiği kurumsal, yapısal meselelerini de beraberinde çözebilecek bir ortak paydada aklı ortaya çıkartabilelim.

 “Bizlerin ‘ben’ ve ‘öteki’ olarak tanzim edilmeye çalışıldığını görüyoruz”

Ama 16 Nisan referandum sürecinden itibaren Türkiye’nin hamasi ve dini bir iklimle beraber ‘ben yaptım oldu’ mantığı içerisinde, bu devletin makbul vatandaşları kayıtsız şartsız iktidarı ve politikalarını desteklemeli anlayışı içerisinde, bizlerin ‘ben’ ve ‘öteki’ olarak tanzim edilmeye çalışıldığını görüyoruz.

Özellikle 16 Nisan referandumu sonrası hem seçimin kendi içinde mahiyeti değişti hem de seçim süreçleri. Bu durum ister istemez tüm siyasal aktöreleri belirli prensipler ve değerler etrafında bir olmaya icbar edecektir.

Bu noktada ölçülerimizden sapmadan, kişileri husumetin odağına oturtarak değil; Türkiye’nin ve milletin, insanlığın ve bölgenin geleceğini merkeze alarak bir tavır geliştirmeye dün olduğu gibi bugün de gayret etme çabası içindeyiz.

“Çok partili bir siyasi hayattan neredeyse tek parti dönemine fiilen girilecek siyasetin şekillendirilmeye çalışıldığını görmekten büyük üzüntü duyuyoruz”

Türkiye’nin yapısal olarak bireylere ve topluma siyasetin kapatılmaya çalışıldığı bu dönemde, cumhurbaşkanlığına aday gösterme sürecinde de görüldüğü, Sayın Genel Başkan’ın da ifade ettiği gibi aynı endişeleri bizlerin de paylaştığını belirtmek isterim.

İki gün sonra 7 Ocak partimizin kuruluş yıldönümü. Bundan 72 yıl evvel kurulmuş, çok partili siyasal hayata geçişimizi gerçekleştirmiş Demokrat Parti olarak; bugün, çok partili bir siyasi hayattan neredeyse tek parti dönemine fiilen girilecek siyasetin şekillendirilmeye çalışıldığını görmekten de büyük üzüntü duyuyoruz.

Rahmetle yad edelim Ali Fuat Başgil’in literatürümüze kazandırdığı ‘korkusuzca yaşama hürriyetimizi sağlamak’ adına; mağdur olmamış hiçbir toplumsal ve siyasal kesimin kalmadığı Türkiye’de, o ortak paydayı inşa edebilmek için Demokrat Parti olarak uğraş veriyoruz. Önümüzdeki süreçte sağduyu ve büyük bir sorumluluk anlayışı içinde, demokrasinin bir sorumluluk rejimi olduğu bilinciyle hareket edeceğimizi bu vesileyle ifade etmek isterim. Sayın Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’na ve onun şahsında tüm Saadet Partisi camiasına tekrar şükranlarımı ifade ederim. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.dedi.

 Karamollaoğlu: “Uyum yasaları hakkında görüşlerimizi paylaşmak üzere ziyaret gerçekleştirdik”

 Partisince hazırlanan “Adil sistem adil seçim” isimli raporu Genel Başkan Uysal’a sunarak önümüzdeki seçim süreci ve çıkartılacak uyum yasaları hakkında görüş alışverişinde bulunmak üzere Demokrat Parti’ye ziyaret gerçekleştiren Karamollaoğlu ise yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

“Önümüzdeki günlerde seçimlerle ilgili Meclis’te çalışmalar yapılacak uyum yasaları çıkartılacak. Düşüncelerimizi hem iktidar partisine hem de muhalefete aktarabilmek için birtakım çalışmalar yaptık. Bizlere hüsnü kabul gösterdikleri için Sayın Genel Başkan ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra daha sık bir araya gelerek meselelerimizi konuşma imkanı buluruz.”dedi.