Özellikle son dönemde “bana yar olmayanı başkasına da yar etmem” ideolojik bir bakış açısıyla değerlendirilen İLKSAN (İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı), 235 bin üyesi ile Türkiye’nin en büyük yardım sandıklarından biridir.

 İllerdeki İlksan Temsilciliği seçimini, “İlksan ikraz veriyor! İlksan otel işletiyor! gibi ipe sapa gelmez suçlamalarla boykot edenler amaçlarına ulaşamayınca, bu sefer ilksanı kötüleme, gözden düşürme yolunu seçmişlerdi.

 Oysa burada sadece öğretmen merkezli düşünülmelidir. İlkokul öğretmenlerinin birikimi, alın teri, çocuklarının istikbali olan bu kurum, asla kişilerin ve ya siyasi kaygı taşıyan sendikaların, iyi niyet taşımayan emellerine alet edilmemelidir.

 Çünkü birçok sosyal yardımı ile birlikte ortalama otuz yıl çalışan bir öğretmenin aldığı, pek de iç açıcı olmayan 70-80 bin Tl emekli ikramiyesinin yanında, 30 bin Tl İlksan emekli yardımı oldukça iyi bir rakamdır.

 İlksan’ın kapatılmasına ve ya zarar görmesine sebep olmak, öğretmenlerin bu yardımdan mahrum olması demektir. Bir öğretmenin otuz yıllık aidatlarının faiziyle beraber toplamı 5-6 bin Tl kadardır.

 İlksan’ ın kapatılması durumunda bu aradaki farkı sebep olanlar cebinden mi ödeyecek?

 Hiçbir vicdan sahibi kurumun buna destek olabileceğini düşünemiyorum. Ancak sendikal faaliyetlerini öğretmenlerin çıkarlarına göre yapmayanlar, kendi hırs ve nefislerinin esiri olarak böyle bir sonucun ortaya çıkmasından büyük bir mutluluk duyabilirler.

 İlksan, bazen de Oyak gibi farklı yardım sandıklarıyla kıyaslanarak yardımların yeterli olmadığı söylenmektedir. Oyak’taki aidat, çalışanların maaşının % 10’ una tekabül ederken, İlksan aidadatı bununla kıyas edilemeyecek kadar küçüktür. Ayrıca üyelerine verdiği yardımlardaki çeşitlilik de diğer yardım sandıklarından oldukça fazladır. Örneğin; doğum yardımı, evlenme yardımı, emekli yardımı, sağlık destek yardımı, cenaze yardımı, şehit yardımı, doğal afet yardımının yanında ferdi kaza sigortası desteği gibi yardımlar üyelerinin hizmetindedir.

2007’ de Tuncer Yılmaz ve ekip arkadaşlarının yönetimini devralmasıyla İlksan’da yeni bir dönem başladı. Kurum bu tarihten itibaren kendine yeni hedefler belirledi:

Tüm eğitim çalışanlarını üyelik kapsamı içine alacak, çağın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmiş, kuruluş yasasını TBMM’den çıkarmayı başarmış bir İLKSAN…

Sağlık sorunlarını en iyi şekilde çözümleyecek sağlık kuruluşlarıyla, fizik tedavi, termal ve rehabilitasyon merkezi zincirleriyle, yaşlı ve emekli üyelerinin emekliliklerinde rahat ve huzurlu bir ortamda yaşamlarını sağlayacak huzurevleri ve yaşlı bakım evleriyle üyelerinin sağlık sorunlarını gidermiş bir İLKSAN…

Üyeleriyle iletişimde ve hizmetlerinde çağın gerektirdiği bilişim teknolojilerini en üst seviyede kullanan bir İLKSAN…

Uzun vadede, uygun faiz oranları ve ödenebilir taksitlerle üyesinin parasal ihtiyacını karşılamış, üyelerinin refah düzeylerini arttırmak için ikinci bir emeklilik sistemine geçmiş, sağlık sigortası ve sağlık ikrazı ile üyesinin sağlık sorunlarını çözmüş, İhtiyaç sahibi üyelerin konut sorununu çözmüş, üyelerin yüksek öğrenim gören çocuklarının barınma ihtiyaçlarını karşılamış, ihtiyaç duyulan illerde üyelerin konaklama ihtiyaçlarını karşılamayı başarmış bir İLKSAN…

Üye aidatları ve sandık gelirleri ile oluşturulan güçlü bütçesini; turizm sektöründe, sağlık sektöründe, finans sektöründe, enerji ve gıda sektöründe, yatırımlara dönüştürerek ekonomide sağlayacağı istihdam ile katma değer yaratıp ve bu sayede elde ettiği getirileri, üyelerine adil bir şekilde yansıtan, ülke genelinde faaliyet gösteren vakıf ve sandıklar ile ekonomik güç birliği yaparak mali yapısını güçlendirmiş bir İLKSAN…

Kalite bilinciyle sürekli iyileştirmeye ve üye memnuniyetine önem veren bir İLKSAN, hedeflenmiştir.

12-13 Mayıs 2017 8.Dönem 1. Olağan Temsilciler Kurulu Toplantısında Rize Temsilcisi olarak katıldığım ve  2017-2020 dönemi için destek verdiğim İlksan Yönetim Kurulu üyeleri ile ilgili sizlere  söyleyebileceğim belki de en isabetli söz “İLKSAN EMİN ELLERDEDİR” olacaktır.

 Bu sebeple amacımız üzüm yemek olmalıdır, bağcıyı dövmek değil! Yoksa binlerce fikir emekçisinin ve çocuklarının hakkını ne bu dünyada ne de öbür dünyada ödeyebiliriz.

Ceyhun KALENDER

İlksan Rize Temsilcisi

Türk Eğitim-Sen

Rize Şubesi

Basın ve Dış İlişkiler