Firas Paşa : Şehrimiz Halep 4 Eylül'den bu yana Esed Rejimi ve müttefiklerinin kuşatmasında.
Geride bıraktığımız son birkaç günde Esed rejimi tarafından düzenlenen ve Rus Hava Kuvvetlerinin de destek verdiği saldırılarda, Halep’te 500’den fazla sivil öldü, 4000’den fazla sivil yaralandı. Ölenlerin önemli bir kısmı kadın ve çocuk.
Kadim şehir Halep’in sadece insanları değil tüm Dünya’nın ortak mirası olan binlerce yıllık kültür varlığı ve tarihi eserleri de yerle bir ediliyor. Sivil yerleşimlerimizin yanı sıra okullarımız, fırınlarımız ve hastanelerimiz kimyasal silahlarla, klor ve hardal gazı ile vuruluyor. 300 bin kişinin yaşadığı Halep’te fırınların çoğu kapandığı için halkımız ekmek bulmakta büyük sıkıntı çekiyor. Bölgede çalışan son hastanemiz olan Ömer bin Abdülaziz Hastanesi de birkaç gün önce yaşanan bombardımanda kullanılmaz hale geldi. Saldırının ardından yaralıları harabeye dönen evlere ve binaların bodrum katlarına taşıdık.
Türkiye sınırları içerisinde terör faaliyetlerinde bulunan DAEŞ, PKK-YPG gibi yapılar Halep ve çevresini üs tutmuş vaziyettedir. Bu yönde Türkiye’nin bu terör örgütlerine Halep'te de darbe vurmasını arzu ediyoruz. Bu durum uluslararası hukuk açısından terörizmle mücadele ve meşru müdafaa olacaktır.
Bugün Halep’te Esed Rejimi, İran’ın paramiliter milisleri ve Rusya açıkça savaş suçu işliyor. Cenevre Sözleşmelerini ihlal ediyorlar. Tüm bunlar Dünya’nın gözü önünde oluyor. Bugün Halep’te Esed ve müttefikleri tarafından hem insanlığa karşı suçlar, hem barışa karşı suçlar, hem de savaş suçları işleniyor. 1907’de Lahey’de yasaklanan, sonrasında Cenevre Sözleşmeleri ile yasaklanan ne kadar fiil varsa hepsini bugün Esed ve müttefikleri Halep’te işliyor. Halep’te yaşananları maalesef bütün dünya izliyor. Geçmişte bu fiilleri işleyenler Nurnberg’de yargılandı. Bugün sürekli kendimize şu soruyu soruyoruz: “Geçmişte bu fiilleri işleyenleri cezalandıranlarla bugün bu fiilleri seyredenler aynı insanlık olabilir mi?” Cevabımız hayır. Bugün bu fiilleri seyredenlerle geçmişte o fiilleri yargılayanlar aynı insanlık olamaz! Nurnberg ve Cenevre sözleşmeleri sadece Batı Medeniyetinin değil tüm insanlığın ortak değeridir.
Bugün maalesef insanlık Halep’te yaşananlara göz yumarak tüm bu mirasını reddediyor. Buradan tüm Dünya’ya sesleniyoruz; ortak mirasınızı reddetmeyin ve Halep’in çığlığını duyun. Eğer şimdi Halep’in çığlığına ses vermezseniz katil Esed ve müttefikleri bir gün silahını mutlaka size de çevirecektir. Korkarız ki o gün sizin için ses çıkarabilecek kimse kalmamış olacaktır”
Firas Paşa – Muntasır Billah Tugayı Genel Komutanı
|